19 Nov Turizm Yönünden Restoranlar – Gastronomi Turizmi

Turizm Yönünden Restoranlar

Turizm Yönünden Restoranlar, Anadolu Yemek Kültürü ve Gastronomi

Binlerce yıl öncesinden ülkemizde var olan medeniyetlerin yeme içme adına bıraktığı izler ve topraklarımızın üzerinde geçen tarihi ticaret yollarının gıda maddeleri ile etkileşimi muhteşem bir Anadolu yemek kültürünün oluşmasına neden olmuştur. İşte bölgemizde tarihe tanıklık eden birçok farklı kültür asırlar boyunca bu topraklarda bir araya gelmiş, kaynaşmış, aşlarını birbiriyle paylaşmış ve sonuç itibariyle zengin bir harika Türk mutfağı doğmuştur. Anadolu kültürünün önemli bir parçası olan bu geleneksel mutfak ve zengin Türk gastronomisi benzersiz lezzetlere sahiptir.

Ancak bu kadim Türk mutfağı kültürünün modern bir anlamda günümüz dünya gastronomi anlayışına uyarlanması gerekiyor. Hatta bu yemek kültürünün yeni ürünler haline getirilerek güncellenmesi, hem ülkemize hem de dış dünyadaki pazarlara sunulacak şekilde tasarlanması Türkiye turizminin geleceği açısından hayati bir öneme sahiptir. Bu aşamada devreye girecek olan Türk gastronomi turizmi, muhteşem lezzetlere sahip Türk mutfağını iyi kurgulanmış destinasyon örnekleriyle belki de gastroturlar düzenleyerek dünyaya tanıtımını yapabilir. Dünya bunu Gastronomi Turizmi adı altında zaten uzun zamandır yapıyor.

Gastronomi Turizmi

Gastronomi, Astroloji, Biyoloji ve Sosyoloji gibi bir bilim dalıdır ve hatta birçok bilim dalıyla da birlikte çalışmaktadır. Gastronominin kısa bir tanımını yapacak olursak da kültür ile yemek arasındaki ilintiyi, yiyeceklerin hazırlanması ve sunum sanatını, bölgelere göre pişirme şekillerini ve en önemlisi de lezzetli yemeyi içmeyi inceleyen bir bilim dalıdır diyebiliriz. Gastronomi Turizmi ise kısaca “yöresel lezzetlerin bir turizm veya seyahat aracı olarak kullanılmasıdır”

Dünyada Gastronomi Turizmi

Global turizm endüstrisinde de gün geçtikçe gastronomi turizminin önemi artmakta ve daha fazla gelir elde etmeye çalışan ülkeler, turistik ürün çeşitlendirilmesi adına yöresel yemek kültürünün çekiciliğine yönelik çalışmalar yapmaktadırlar. Bu anlamda Turizm dünyasında son dönemlerde maddi olmayan geleneksel yemek kültürüne dayalı projelerin arttığına da şahit oluyoruz. Bunu da en net bir şekilde dünya genelinde yerel mutfak kültürlerine olan ilgiden anlamak mümkündür. Yöresel mutfak kültürünü öğrenme isteği bize Turizmin bir kolu olan Gastronomi turizmi olarak ortaya çıkıyor.

Türkiye’de Gastronomi Turizmi

Anadolu Türk mutfağı kültürü,  gastronomi turizmi projesiyle bir turizm vasıtası olarak Türkiye’nin olumlu marka algısının yaygınlaştırılmasına müthiş bir katkı sağlayacaktır. Bu proje sayesinde Türk gastronomi turizmi, dünya turizminde ilk sıralarda olabilir. Anadolu’ya ait bu kültürel yemek mirası, turizm içerisinde özel bir uygulama alanı yakalamış olursa Türk Mutfağı dünyayı sallayabilir inancındayım. Özellikle Anadolu’da bulunan bazı yiyecek ve içecek türlerinin sadece belirli yörelerde bulunması turist için buralarını cazibe merkezi haline dönüştürmektedir. Turistlerin gelmeden önce bölgede araştırma yaparak bilgi sahibi olduğu ve geldiğinde de bu lezzetli yiyecek ve içecekleri istediğini ve bu açıdan da bunların gastronomi turizmine katkı sundukları apaçık görülüyor. Bu yerel lezzetlerin en iyi sunulacağı alanlarda restoranlardır.

Restoranların Gastronomi Turizmdeki yeri

Anadolu’da bulunan bu yerel lezzetlerin turizmi canlandırabilmesi ve turiste cazip gelebilmesi için bazı araçlar kullanılmalıdır. Günümüzde Gastronomi endüstrisi içerisinde yer alan ve gastronomi turizmine faklı bir ivme kazandıracak büyük bir öneme sahip olan da sadece restoranlardır. Dünyada da yapılan araştırmalarda gastronomi turizmine katkı açısından en büyük payı yine restoranların aldığını görüyoruz. Bu açıdan dünyadaki restoranlar ile Türk Restoranları karşılaştırıldığında, bizim mekânların turist ağırlama kapasitesi, popülerlik, menü gibi açılardan yetersiz oldukları görülmektedir. Dolayısıyla bu mekânların turizme katkısı tartışılmaz bir şekilde çok büyüktür.

Peki, ne yapılması gerekiyor?

Bu sorunun cevabı olarak da birkaç noktaya temas ettikten sonra çok iyi olan restoranların Gastronomi Turizmi açısından fevkalade başarılı olmuş çalışmalarından bahsedeceğim. Bu tür müesseselerin var olduğunu görmek şahsen bana ümit veriyor.

Bence insanlar tatil yaparken en çok arzu ettiği şey keyifli bir yemek yemektir. Bunu da sağlayan elbette iyi Restoranlar olmaktadır.

• Restoranların menülerinde gastronomi turizmi açısından, yöresel yemekler mutlaka yer almalıdır.
• Restoranda sunulan yemeklerin gastronomi turizmi kapsamında Türk yemek kültürünün aslına uygun bir şekilde yansıtılıp yansıtılmadığı ve günümüz beslenme şekline uyup uymadığı konuları kontrol edilmelidir.
• Turistin farklı destinasyon bölgelerini ziyaret ettiğinde, tarihsel gastronomi mirasını öğrenme, yeni tatlar deneyimleme ve keşfetme ve bölgenin lezzet kültürünü anlama isteği dikkate alınmalı ve buna cevap verebilecek restoranlar oluşturulmalıdır.
• Gastronomi Turizmi açısından arz ve taleplerin farklılık gösterdiği bu sektör iyi bir lezzete ve çok şık bir sunuma sıkı sıkıya bağlı olmalıdır.
• Son yıllarda bölgesel yiyecek ve içeceklerin kültürel bir değer olduğunun anlaşılmasının üzerine Restoranlardan bunlara ayrı bir önem vermesi istenmelidir.
• Bölgesel restoranlar, yerel yiyecek-içecek ile ilgili cazibe merkezleri haline getirilmeli ve yerel yemek kültürü ile ilgili yayınlar bu tür restoranlarda bolca olmalıdır.

Deraliye Restaurant

Kurucusu ve şefi Necati Yılmaz

Gastronomi Turizmi’ açısından birçok avantaja sahip olan İstanbul ilinde mevcut restoranların potansiyellerini ne derece kullanabildiklerini çok merak ediyorum. Bunun aksine Deraliye Restaurant tam bir turist ağırlama merkezi olarak kurgulanmış sanki. Turizmin kalbi olan İstanbul Sultanahmet’te tamamen Osmanlı ve yerel otantik motiflerle bezeli olan bir Restoran Deraliye Restaurant. Turistlerin ilgisini çok çeker nitelikte. Restaurantın tam ortasında ise kurulu bir mutfak ve burada gelen turistlere Türk ve Osmanlı mutfağından ve hatta Bizans mutfağından örnekler verilerek bizzat kurucu Necati Yılmaz şef tarafından yemek eğitimleri veriliyor. Ben oraya gittiğimde şahit olduğum, gelen turistler bu yemek eğitimlerini pür dikkatle dinlemekle kalmayıp bunu sosyal medyadan da canlı yayınlıyorlardı. Menüsünde yemekler ve mezelerin bir kısmının tadına baktım çok lezzetli ve reçeteleri de günümüz beslenmesine uygun ayarlanmış ve turistlerin tabiri caizse ağız tadına layık. Şimdi bu yerel ve otantik Türk yemek kültürünün lezzetlerini tadan turistlerin sonraki senelerde tekrar gelmek istemesi olağan değil mi siz söyleyin lütfen. Ayrıca bu lezzetleri tadan turistlerin ikametlerine döndüklerinde çevrelerine bu lezzetleri anlatmaları da kaçınılmaz olacaktır.

Tarihi Hocapaşa Lokantaları

İstanbul turizminin merkezi ‘Tarihi Yarımada’da ‘Tarihi Hocapaşa Lokantaları’ tabelası yazan sokakta bulunan mekânların yüzyıla yakın bir zamandır hala lezzet dağıttığına şahit olabilirsiniz, Tarihi Hocapaşa Pidecisi, Kardeşler Kebap, Güvenç Konyalı, Şehzade Cağ Kebap, Kebapçı Özcan gibi. Burada bulunan tarihi mekânlar yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmekle kalmayıp uzun yıllardır hem bölgenin tanıtımı hem de Türk Mutfağının Gastronomi Turizmine kazandırılması noktasında inanılmaz bir çaba içindeler.

Turizm Yönünden Restoranlar konusunda dünden bugüne gelen tecrübe, kaliteli ve hijyenik hizmet anlayışıyla İstanbul halkını ve turistleri enfes lezzetlerle buluşturmaya devam ediyorlar. Eğer bir turist İstanbul tarihi yarımadasında tarihi bir lezzet turu yapmak istiyorsa mutlaka tarihi lokantaların olduğu bu sokağa uğramalıdır. The New York Times, The Guardian gibi batının önemli gazetelerinde yer alan bu mekânlarda direk uçaktan inip gelen veya aktarmalı seferlerde 4 saat arada gelip kebap yiyen turist müşteriler var.

Dolayısıyla bu Hocapaşa sokağındaki Restoranlarda aynen Deraliye Restaurant gibi gastronomi turizmine olağanüstü büyük bir katkı sunuyorlar. Keşke bu restoranlar daha çok olsa değil mi?