Brüksel Gezi Rehberi – Brüksel Gezilecek Yerler

brüksel gezi rehberi

Brüksel Gezi Rehberi – Brüksel Gezilecek Yerler

Brüksel Gezi Rehberi – Brüksel Gezilecek Yerler

Brüksel gezi rehberi : Almanya, Hollanda ve Belçika rotamızın son durağı Brükseldeyiz.

Hava şansımıza Aralık sonu olmasından dolayı bol yağışlı fakat bu bizi yolumuzdan asla alıkoymaz. Sadece biraz yavaşlatır. Buranın en üzücü kısmı ne yazık ki yağış yüzünden çok fazla fotoğraf çekemememiz oldu. Ekipmanlarımız ve cep telefonumuz ıslanacak diye. Hızlı hızlı gezerken aldığımız görüntüler hatta bazılarından görüntü bile alamadık.

İlk kayıtlara göre Brüksel’in 695 yılında kurulduğuna dayanmaktadır. Fakat yerel halka göre Hristiyanlık ile kurulduğu ileri sürülmekteymiş.

Dük Karl tarafından o zamanlar bataklık olan bir bölgenin kurutulması ile inşa edilen şehre “Bataklık Şehir” anlamına gelen “Bruocsella” adı verilmiş. En sonunda da hepimizin bildiği isim Brüksel ismini almış.

Brüksel, Brüj ve Gent sayesinde Avrupa ticaretinin merkezi haline gelmiş hatta 11.yy ve 14. yy tarihleri arasında Kutsal Roma İmparatorluğu’nun da merkezi olmuş. Fakat bu gösterişli dönemin bitmesindeki en büyük etkiyi Osmanlı İmparatorluğu üstlenmiş. İlerleyen zamanlarda İngiltere ve Fransa ile yapılan savaşlar da kaybedilince bütün güçlerini yitirmişler. Özellikle Fransızlar tarafından yapılan bombardıman yüzünden şehir neredeyse bütün tarihi yapılarını maalesef kaybetmiş. Fransa’dan sonra Hollanda’nın hâkimiyetinde olan Brüksel en son Belçika himayesine girmiş hatta yeni bir yapılanmayla başkent ilan edilmiş. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ise nedeni hala bilinmemekle birlikte AB’ni ve NATO’nun başkenti kabul edilmiş. Fakat tarihinin bu kadar kabarık olmasına rağmen Fransa’nın bombardımanı yüzünden, gezileriniz esnasında pek fazla tarihi eseri sizi selamlamayacağını şimdiden bilmenizi isterim. Aslında tarihin izlerini, yaşayanların dillerinden de çözebiliyoruz. Bölgelere göre Almanca, Fransızca ve Felemenkçe konuşuluyor.

brüksel gezi rehberi

Ayrıca Brüksel Avrupa’nın büyük şehirleri arasından sıyrılıp Dünyanın en büyük waffle, çikolata ve bira ihracatı yapan şehri haline dönüşmüş. Sadece kendi üretimlerinde olan bira sayısı 800 ve bizim ‘Frenc Fries’ olarak bildiğimiz patates kızartmasının da tarifi Brüksel’den çıkmış.

Ama Brüksel dünya üzerinde halkından en büyük vergileri alan şehir konumunda neredeyse vergiler bazı ürünlerde %57’ye kadar çıkabiliyor, halk bu durumdan ne kadar memnun orasını bilemiyorum.

Şimdi nasıl gideriz derseniz, Brüksel’de iki tane havalimanı mevcut Zaventem ve Charleroi. Biz şehre yakınlığından Zaventem’ı tercih etmiştik, şehre 15-20 dakika uzaklıkta. Zaventem, büyük bir havalimanı ve genellikle büyük havayolları tercih ediyor ama biraz pahalı diyebilirim. Ülkemizden de THY, tercih ediyor. Diğer havalimanı Charleroi’nin şehre uzaklığı 1 saat sürüyor ve ekonomik havayolları tercih ediyor genellikle Pegasus seferlerini oraya yapıyor. Hemen havalimanlarının önünde kolaylıkla bulabileceğiniz otobüs duraklarında, 7/24 hizmet veren şehir otobüsleri var ve kişi başı 3 Euro karşılığında şehir merkezine kolay bir şekilde ulaşabiliyorsunuz. Charleroi biraz uzak kaldığı için orası en son 17 Euro’ydu ama şimdi kaç olmuşlardır bilmiyorum.

Bu kadar ön bilgiden sonra hadi bakalım tabana kuvvet..

Tren istasyonuna yakın Otelimize yerleştikten sonra ilk durağımız geliyor.

Brüksel Gezilecek Yerler

Grand Place ya da Grote Markt

brüksel gezi rehberi

Bölgenin tam kalbi, Avrupa’nın en güzel meydanı olarak bilinen Grand Place, heybetli ve gösterişli tarihi yapılarıyla oldukça geniş bir meydandır.

Barok, Gotik ve Rönesans mimarilerini aynı anda görebilmeniz meydanın kesinlikle en önemli özelliği. Meydanda eğlence hiç eksik olmuyor bizim eski Taksim gibi diyebiliriz, sabah akşam demeden günün her saatli kalabalık ve bütün kutlamaların merkezi. Meydanda, 1402’de inşa edilmesine rağmen ilk günkü gibi tüm görkemiyle ile sizi Belediye Binası karşılıyor. Oldukça şanslı bir bina çünkü girilen savaşlar, uçak bombardımanları ona hiç zarar vermemiş. Ama bina hüzünlü bir hikayeye sahip, binanın mimari yapım esnasında gözünden bir detayı kaçırmış. Binanın sol tarafında 10 tane cam varken sağ tarafında 9 cam bulunuyor. Mimar da bu durumu gururuna yediremeyip, binanın tepesinden atlayarak intihar ediyor. Binanın heykel süslemeleri ve gotik mimarisi oldukça ihtişamlı ve dikkat çekici. Baş melek Mikail’in bir ejderhayı öldürürken sergilenen heykeli binanın yine en tepesinde bulunuyor.

Belediye Binasının tam karşısında ise şimdilerde müze olarak kullanılan Kraliyet Sarayı bulunuyor. Belçika tarihini sizlere yansıtacak birçok eseri kişi başı 3 Euro karşılığında burada gözlemleyebilirsiniz.

Yüzünüzde tebessüm oluşturacak şeylerde yok değil mesela bu meydanda eskiden büyük yiyecek pazarları kuruluyormuş. Meydana çıkan tüm sokak isimleri bence çok tatlı, tavuk sokağı, peynirciler sokağı, kasaplar sokağı gibi gibi… Ve şu an bütün sokaklar farklı kültürlere ev sahipliği yapan renkli kafe ve barlarla dolu, küçük molalar için hepsi ideal.

Palais Royal de Bruxelles / Brüksel Kraliyet Sarayı

brüksel gezilecek yerler

Brüksel’in resmi olarak merkezi kabul edilen bu saray günün her saati ziyaretçi kabul ediyor. Kraliyet Ailesi, Laeken Kraliyet Sarayı’nda yaşadıkları için burada konaklamıyorlar. Sadece kral ve kraliçenin devlet işlerini yürütmeleri için kullandıkları ofisleri varmış, çok havalı değil mi? Sabahın erken saatlerinde gelirseniz buraya daha rahat fotoğraf çektirme imkânı bulabilir ve sarayın önündeki bahçede özenle seçilmiş heykeller ve çiçeklerin mis kokuları eşliğinde gezinebilir hatta nefes terapileri bile yapabilirsiniz.

Galeries Royales Saint-Hubert

brüksel gezilecek yerler

Grand Place’in  arkasında bulunan, Milano’da ki Vittorio Emanuele’den sonra dünyanın en eski ikinci tarihi alışveriş merkezi yerel halk tarafından “Koninginnegalerij” olarak bilinir. Yönlendirme ve turist tabelalarından da bu isimle kolaylıkla bulabilirsiniz. Bize biraz turist tuzağı hissi verse bile içerisi gerçekten çok ihtişamlı. Vitrinleri şıkır şıkır, göz dolduran lüks çikolatacılar, butik kıyafet mağazaları adeta sizi aldırmaya davet ediyor. Grand Place’ın çevresinde turlarken illaki buraya girecek ve bir burada da dolaşacaksınız.

Aziz Michael ve Aziz Gudula Katedrali

brüksel gezilecek yerler

Yapımına 1225’te başlansa da tamamlanması 15. Yüzyılda gerçekleşen Aziz Michael ve Aziz Gudula’ya adanan bu Gotik Kilise sizi adeta büyüleyecek. 69 metre yüksekliğindeki ikiz kulelerle taçlanan kilise etkileyici ve görkemli bir ön cepheye sahip. Jan van Ruysbroeck tarafından tasarlanan bu yapının içi güzel bir şekilde orantılanmış (108-50 metre), son derece iyi görünen mobilyalarla döşenmiş ve Bernard Van Orley tarafından tasarlanmış vitray camlar sizi bambaşka dünyalara götürüyor.

Kilisenin kanatlarının tepesi, Portekiz’den Charles V ve Isabella’nın (güney kanat) ve Macar kraliyet çiftinin Louis II ve Mary (kuzey kanat) en güzel tasvirleri ve şapelin içine doğru koronun solunda Kutsal Sacrament, kutsal mucize camlarda tasvir ediliyor.

 Manneken Pis / Meşhur İşeyen Çocuk

brüksel gezilecek yerler

Herkes tarafından anlatılan bir hikayeye sahip olan Belçika’nın ve Brüksel’in sembolü hali dönüşen Manneken Pis, bazen turistler için hayal kırıklığına dönüşebiliyor. Bence bunun birinci nedeni heykelin sadece 90 cm olması ve ufak bir çeşmeye sahip olması. Heykeli Rue de I’Etuv ile Rue du Chene’nin köşesinde rahatlıkla bulabilirsiniz. Gözünüze flash ışıkları illaki vuracaktır.

Asıl hikayesinde baktığımızda, eski çağlarda dericilerin derilerin daha sağlam olması için etraftaki çocukları toplayıp derilerin üzerinde işettiklerini öğreniyoruz. Böylelikle hem deriler daha sağlam olurmuş hem de çocuklar harçlık kazanırmış. Hijyen açısından tartışmaya hiç gerek yok ama bir süre sonra işte bu durum heykele dönüşmüş. Zaman geçtikçe de insanlar her zaman olduğu gibi daha ilginç hikayeler yazıp anlatmaya başlamışlar.

O ilginç hikayelerden ilki şöyle, Brüksel düşmanlar tarafından sarılmış ve şehrin her tarafına yerleştirilen bombalar bir fitil ile ateşlenmiş ama o sırada fitile işeyen çocuk şehri kurtarmıştır. Bir diğer hikaye ise çok zengin bir ailenin küçük çocuğu kaybolmuş ve bu bahçeye işerken bulunmuş sonrasında da babası buraya heykeline yaptırmış.

Bence en iyi hikayesi gerçek olan, heykel tam 6 sefer çalınmış ve her defasında bulunamayıp yenisi yapılmış ve aynı yere konulmuş. Turistlerin yoğun ilgisi olan bu küçük çocuk heykelinin 1900’den fazla kıyafeti varmış özel günlerde muhakkak o günü simgeleyen bir kıyafet giydiriliyormuş.

Yürüme mesafesinde Manneken Pis’e eşlik eden ama daha az ilgi gören bir kız kardeşi ve köpeği de bulunuyor. Bizim favorimiz ise ne yalan söyleyelim köpek heykeli oldu, bu kadar fazla hikayesi olmasa da çok tatlı bir köpek 🙂

Mont de Arts / Sanat Tepesi

brüksel gezilecek yerler

Gün batımı ile daha da güzel olan, bütün şehri tepeden seyredebileceğiniz bu tepe müzeler, binalar, sanat eserleri ve sanat aktiviteleri ve bahçelerle çevrili. Dediğim gibi gün batımında daha da güzel çünkü güneşin batışı adete bahçede ışık oyunları sergiliyor. Bizce Brüksel’in en güzel noktası bu tepe ve biz yılbaşı döneminde gittiğimiz için daha renkli anlar yaşamıştık.

Sizde bizim gibi yılbaşı zamanı giderseniz eğer yılbaşı ruhunu sevmeseniz bile hissedeceksiniz. Meydanlar kurulan yılbaşı pazarları, dönme dolapları, enfes özel biraları ve muhteşem tada sahip içinizi ısıtacak sıcak şarapları, karnınız azcık acıktığında hemen imdadınıza koşacak patates kızartmaları ve tabi ki çikolataları ve renkli wafflelar…Hem gözünüz hem mideniz hem de ruhunuz doyacaktır inanıyorum!

Atomium

Tasarımı Belçika mühendis André Waterkeyn’a ait olan Atomium, 1958 yılında dünya fuarına renk katması için tasarlanmış ve amacına da ulaşmıştır.

Şehrin sembolü haline gelen Atomium bir çok turist ağırlamaktadır. Fotoğraf çekilmek için boş alan bulmaya çalışabilirsiniz.

Şehir merkezinden yaklaşık 10. Km lik mesafede yer almaktadır. Buraya gelmek için Midi istasyondan 6 nolu metroya binip, hieze durağında inip yaklaşık 300-400 metre yürüdük. Şansımıza hava yağışlıydı tabi ki.

Atomium’un içine girebiliyorsunuz. Fakat biz girmedik ama kısaca sizi bilgilendirmek isterim.

En tepedeki küre dışındaki diğer kürelere yürüyen merdivenle çıkabilirsiniz. Ancak en tepedeki küre dışında diğer 4 küre daha ziyarete açıktır. 3 küre özel gün ve aktiviteler için ayrılmış olup. 1 kürede okul etkinlikleri için çocuklara ayrılmıştır. Bu arada Atomium’un içerisini gezebilmeniz için küçük bir ücret ödemeniz gerekmektedir. Ayrıca Atomium içerisinde küçük bir hediyelik eşya mağazası da yer almaktadır.

Burayı görmenizi kesinlikle tavsiye ediyorum.

 

 

Tuğçe Şen
bakmadangezme1@gmail.com

Merhaba! Ben Tuğçe.

Yorum Yok

Post A Comment