31 Jul Kastamonu Gezilecek Yerler Listesi

Kastamonu Gezilecek Yerler Listesi

Kastamonu gezilecek yerler listesi için ikinci kez Kastamonu’dayım. Haziran ayında geldiğim için havanın sıcak olacağını düşünmüştüm. Ama Karadeniz iklimi malûm, şubat ayındaki ziyaretimden daha soğuk geçtiğini söylemeliyim. Yani demem o ki, hırka, polar vs. ne varsa çantaya ekleyin gelmeden önce dostlar.

Otel tercihimizi şehrin merkezindeki Kurşunlu Han’dan yana kullandık. Kaldığımız bu taş otel tarihi açıdan çok önemli bir yere sahip.

Kurşunlu Han 1 süit ve 25 standart odasıyla Kastamonu’nun ve Türkiye’nin en eski Kervansaray Butik otellerinden biri. Otelin geçmişine değinmeden geçemeyeceğim, buyurun okuyun o hâlde 🙂

Şehir merkezindeki Aktarlar Çarşısı’nda bulunuyor Kurşunlu Han. Candaroğulları Beyliği’nin son hükümdarı ve Fatih Sultan Mehmet’in dayısı Kemalettin İsmail Bey tarafından 1443-1461 yılları arasında yaptırılmış.

Afrikalı Seyyah İbn-i Batuta, Kastamonu’nun gördüğü yerler arasında en zengin, en güzel şehirlerden biri olduğunu söylemiş. Bu şehir söz konusu olduğunda tarih bilgilerimizden hatırlarız akla hemen Candaroğulları gelir, evet bu sülale tabiri caizse şehre mührünü vurmuş, ilme ve ilim insanlarına destek vermiş, ticari olarak bir miras niyetine bu Kurşunlu Han’ı şehre bağışlamış.

Kurşunlu Han, yapıldığı tarihte ilin en büyük ticaret merkezi konumundaymış. Asırlar boyunca da bu özelliğini korumuş. Günümüzde hâlâ hanın batı cephesindeki Cem Sultan Bedesteni ve Penbe Han ile birlikte, burası ticari hareketliliğin en yoğun yaşandığı bölge olarak dikkat çekiyor.

Zaman içerisinde tıpkı Kastamonu’daki diğer ecdat yadigârı eserler gibi sahipsiz kalan ve yılların acımasızlığına direnemeyen han, uzun zaman bakımsız kalmış. İçerideki dükkanlar bir müddet depo olarak kullanılmış, fakat bir amaç uğruna kullanılması onun âtıl hâlde bırakıldığı gerçeğini örtememiş. 1998 yılında Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün kurulması ile hayat bulan eserler arasında Kurşunlu Han da yerini almış. Doğrudan bakımı yapılmış ve eskisi gibi günlük hayata kazandırılmış.

Bu otelin duvarlarında yalnızlığın, kalabalığın, tarihin izleri var. Çok güzel değil mi? Bu taş konakta uyuyacak olma fikri beni hakikaten çok heyecanlandırıyor. Ama uyumadan evvel, ne yapıyoruz? Evet! Tabii ki şehri keşfe çıkıyoruz. Hazırsanız başlayalım ?

Güne Kastamonu Belediye Başkanı Op. Dr. R. Galip VİDİNLİOĞLU’nu ziyaret ederek başladık.

Ardından ilk durağımız olan kale için yola koyulduk.

Kastamonu Gezilecek Yerler

Kastamonu Kalesi

Kastamonu Gezilecek Yerler Listesi – Kastamonu Kalesi

Kale, Kastamonu’nun ana simgelerinden biri.  Söylendiği gibi kentin en yüksek noktasında şehrin tacı gibi duruyor. M. S. 12. yüzyılda Komnenoslar tarafından yapılan kalenin orijinal hâlinden yalnızca iç kale kısmı günümüze ulaşmış durumda. Dış surlarının 18. yüzyılda yok olduğu söyleniyor.  Büyük bir kısmının yok olmasına rağmen, yine de mümkün olduğunca kalede yapılan yenileme çalışmaları orayı bir Türk mimari eseri sıfatına kavuşturmuş. Şehirden yaklaşık 110-120 metre yukarıda olması, Kastamonu’yu izlemek isteyenler bir durak hâline getirmiş kaleyi. Ulaşım yönünden de çok rahat, merkezde ve gezdiğiniz birçok yere yürüme mesafesinde. Yalnızca size manzara da vaat etmiyor, içinde sarnıçlar, kaçış tünelleri, zindan ve Bayraklı Sultan adında bir türbe de bulunuyor.

Kale çok rüzgarlı olduğu için yukarı çıkamadım fakat zaten benim için asıl önemli olan bu yapının kendi manzarasıydı, heybeti, dokusu… Merdivenlerin hemen yanında Yörem Taş Baskı adında yöresel taş baskı kıyafetleri satan bir yer var. Gittiğinizde mutlaka uğrayın. Harika şeyler aldım. Sahibi Sevgili Pınar ve Alparslan kahve de ikram ettiler ? Harika insanlar, çok teşekkür ederim kendilerine misafirperverlikleri için.

Kastamonu Arkeoloji Müzesi

Kastamonu kent merkezinde yer alan müze binasının planını Mimar Kemaleddin Bey çizmiş ve burası aralıklarla birçok devlete mahsus hizmetler için kullanılmış. 1925 yılında Atatürk, İnebolu’dan sonra şapka ve kıyafet inkılabına dair ikinci nutkunu burada vermiş. 1940’lı yılların ortalarında arkeolojik eserlerin toplandığı bir depo olarak kullanılmış, ardından 1952 yılında bölge müzesi haline getirilmiş. Bu topraklarda bilirsiniz ki Romalılar, Hititler de yaşamış vaktinde. Onlardan kalma, birçok eser burada tutuluyor. Hayli zengin olduğunu söylemeliyim. Atatürk’ün burayı ziyaret etmiş olmasına binaen, 1925 yılında yapılan gezide kullandığı çeşitli eşyalar ve fotoğraflar da burada sergileniyor.

Etnografya Müzesi

19. yüzyılda Mir Liva Sadık Paşa tarafından haremlik-selamlık şeklinde yaptırılmış burası. Bodrum dahil olmak üzere dört kattan meydana geliyor. 20. Yüzyılda etnografya müzesi olarak kullanılmaya başlanmış. Müze girişinde Kastamonu’nun eski fotoğraflarına bakıp geçmişle şimdiyi kıyaslayabilirsiniz. Kışlık kat adı verilen kısımda Kastamonu el sanatlarını; dokuma, taş baskı, bakır, kundura, ahşap oyma gibi pek çok alandaki ürünleri görebilirsiniz. Yazlık kat olarak kullanılan üst kat ise aslında bir müze ev! Eskiden konaklarda olan odaların her biri burada canlandırılmış. Gelin odası, oturma odası, kadınlar ve erkekler için ayrı odalar, baş oda gibi Kastamonulu ailelerin hayatlarını idame ettirdikleri mekânları imcelemenizi öneririm. İncelikle düzenlenmiş, sanırım eskiden her şey daha güzelmiş. Burası her gün ziyaret edilebilir ve giriş de ücretsiz.

Evkaya Mezarları

Kastamonu Gezilecek Yerler Listesi – Evkaya Mezarları

Şehir merkezinin güneyinde, Endüstri Meslek Lisesi’nin altındaki bir ana kaya üzerinde yer alıyor mezarlar. M. Ö. 7. yüzyılda Frigler etkisiyle yapılmış. Mezar diyorum ama buranın açık hava tapınağı olarak değerlendirildiğini söyleyenler de var. Bölgede toplam 8 mezar var, bunlardan üçü anıt mezar. Anıt mezarların ikisinde de ikişer adet ölü sediri var. Ön cephesi sütunlu ve alınlık kısmında “Hayvanlar Hâkimesi Tanrıça” betimlemesi var. Bütünüyle anlam vermek zor ama anlamlandıramadığımız çoğu şey bizi memnun ediyor.

Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi

Şeyh Şaban-ı Veli, Kastamonulu bir şeyh. Henüz doğmadan evvel babasını, üç yaşındayken de annesini kaybetmiş. Talihi iyi bir manevi anneden yana yüzüne gülmüş ve o hanım himayesinde büyümüş, okumuş. Kader, acı bir başlangıçla karşıladığı şeyhi, Allah’ın sevdiği kullarından ilan edip onu dinî-tasavvufî olarak güçlü bir mertebeye ulaştırmış. Halveti tarikatının Şabaniyye kolunun kurucusu olan Şeyh Şaban-ı Veli, 1569 yılında Hakk’a kavuşmuş.

Caminin kitabesinden M.1580 yılında III. Murad’ın Hocası Suca Efendi tarafından yaptırıldığı anlaşılıyor. Cami, aynı zamanda Halveti Dergâhı olduğundan, içerde halvethaneler sıralanıyor. Derviş odaları, aşların pişirildiği mutfak gibi yerler 18. yüzyılda tamir görmüşler.

Yakupağa Külliyesi

1547’de Kanuni Sultan Süleyman’ın hazine reisi Yakup Ağa tarafından yaptırılan külliyede; medrese, imaret, misafirhane ve sübyan mektebi bulunuyor.

Yavuz Sultan Selim’in hocası Halimi Çelebi tarafından yaptırılan cami, 1547’de Yakup Ağa tarafından onarılmış ve bugünkü halini almış. Kubbeleri kurşunla örtülü olan bu cami, külliyede bulunduğu için ayrıca bir öneme sahip.

Caminin kapısı ahşap ve burada oyma sanatının en güzel örneklerini görmek mümkün. Kapı kanatlarındaki panolarda;
“Bu Cami’nin kapısı her zaman sevinçle açılsın.” ve
“Ben Allah’ın birliğine şahadet ederim.” yazıları bulunuyor. İçim huşu ile doldu okuyunca, tebessüm ettim. Ne güzel duadır değil mi bu caminin kapısı her zaman sevinçle açılsın… İmarethanede evvelden günün her saati sıcak çorba bulunurmuş ve zengin/fakir ayrımı yapmadan her gelen misafire ikramlar yapılırmış. Sübyan mektebi amacının dışında bugün el sanatları satış yeri olarak kullanılıyor. Medrese ise; külliyenin diğer bir kısmını oluşturuyor ve üzeri kubbeli odalarla ziyaretçilerini karşılıyor.

Cem Sultan Bedesteni

Kurşunlu Han’ı anlattığım kısımda adı geçmişti, hatırladınız mı? Burası Terziler Çarşısı olarak bilinen mevkide yer alıyor. Milâdî 1469 yılında, Kastamonu Sancak Beyliği görevine gönderilen Fatih Sultan Mehmed’in oğlu Şehzade Cem Sultan tarafından yaptırılmış. 1800’lü yılların başında yangın görmesi sebebiyle halk arasında  Karanlık Bedesten olarak adlandırılmış. Bedesten günümüzde şık bir restoran olarak hizmet veriyor.

Nasrullah Camii

Cami, şehrin merkezinde yer alıyor. Burayı külliye olarak anmak mümkün çünkü yalnızca camiden ibaret değil. Meydanı, köprüsü, şadırvanı ve daha sonları eklenen medresesi ile burası bir idari merkez aslında.  Kastamonu’nun en büyük camisi olma özelliğine sahip olan bu yapı, 6 kubbeli iken yapılan çalışmalarla 9 kubbeli bir görünüme kavuşturulmuş. İçerideki hatlar ve süslemeler yerli sanatçı, Kastamonulu ünlü hattat Ahmet Şevket Efendi tarafından yazılmış. Bu camiyi çok önemli kılan bir husus var, o da şu ki, Mehmet Akif Ersoy kurtuluş savaşı zamanı Anadolu’yu dolaşarak destek toplarken, Kastamonu’daki vaazı için bu camiyi seçmiş ve burada milli mücadele için halkı şevklendirip cesaretlendirmiş.

Halk arasında söylendiğine göre, buradaki şadırvandan bir defa su içen, ömründe yedi kez Kastamonu’yu ziyarete gelirmiş ya da buraya yerleşirmiş. İçtik bakalım, hadi hayırlısı ?

Saat Kulesi

Kastamonu Hükümet Konağı’nın arkasında bulunan kule, şehrin en önemli simgelerinden biri. 1885 yılında, Vali Abdurrahman Paşa tarafından yaptırılmış. Halk bunun sürgün bir saat olduğunu söylüyor, böyle yaşayan bir efsanesi varmış. Buna göre; İstanbul Sarayburnu’nda bulunan saatin zamansız çalan çanı, padişahın hamile cariyelerinden birinin çocuğunu düşürmesine sebep olmuş ve bu kötü olay sebebiyle saat kulesi Kastamonu’ya sürgün edilmiş.

MİMAR VEDAT TEK KÜLTÜR ve SANAT MERKEZİ

Kastamonu Valiliği, Valilik binasının da mimarı olan Vedat TEK’in adını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla burayı inşa ettirmiş.

Bu kompleks yapı içerisinde Cumhuriyet Evi, Türkiye’de bir ilk olan Şapka ve Dantel Müzesi, Atatürk Sergi Salonu, Bebek Evi ve Resim Galerisi yer alıyor.

Müze müdürü Sevgili İlknur AYNAN ile beraber tüm müzeleri tek tek gezdik. Bizlere çok kıymetli bilgiler aktardı. Hazırlama aşamasında ve detayların düşünülmesi kısmında İlknur Hanım ekibiyle birlikte çalışmış. Çok güzel değil mi? Şimdi ise; kendi emeklerini tüm ziyaretçiler ile paylaşıyorlar.

Bahçede geniş bir alan Atatürk’ün sözlerine ayrılmış. Burada her şey çok ince düşünülmüş ve tüm müzelerin bir arada olması da zamandan tasarruf sağlamış.

Münire Sultan Medresesi

Burası 14. Yüzyılda Salimefendi ailesinden Münire Hanım’ın yaptığı hizmetlere binaen inşa edilmiş. O nedenle Münire Hanım Medresesi olarak anılıyormuş. Burada bulunan caminin doğu köşesindeki Numaniye Medresesi yapıya dahil edilmiş ve U şeklinde bir görüntüye sahip olmuş kuşbakışı. İçeride hediyelik eşya bulabilirsiniz, el sanatları üzerine birçok dükkan var 🙂

Dolu dolu gezdik Kastamonu’yu ve Kastamonu gezilecek yerler listesini bitirdik.Ayrıntı şekilde yazdığım Taşköprü gezilecek yerler  ve Pompeiopolis yazılarımı okumayı unutmayın 🙂 Kastamonu Kanyonlar yazısı da yolda, merak etmeyin.