16 Jul Nevşehir : Kayaşehir Gezi Rehberi

Kayaşehir Gezi Rehberi

Bu rehberimizde Kayaşehir hakkında detaylı bilgi verip, Kayaşehir nerede? ve Kayaşehir Nevşehir tarihi gibi sorulara cevap vereceğiz.

TARİH GÜN YÜZÜNE ÇIKMAYA DEVAM EDİYOR: KARŞINIZDA KAYAŞEHİR

Kayaşehir

Nevşehir denilince akla gelen ilk yer neresi dostlar? Kapadokya değil mi? Evet, kesinlikle! Fakat bugün size bu şehrin başka bir hazinesinden bahsedeceğim. Hem de tamamen şans eseri bulunan, resmen bulunmak için kaderin tüm ağlarını kendi lehine ören/ördüren Kayaşehir’den!

Şu an bölgede sürdürülen çalışmalar hakikaten hayli dikkat çekici. Yeraltı şehri diyorum ya, bilmem dikkatinizi çekti mi? Aslında Kayaşehir burası ama bir yeraltı şehri izlenimi de veriliyor, bölgedeki arkeologlar bu şekilde değerlendirilebileceğini, çalışmaların bu yönde olduğunu söylüyor.

Kentsel dönüşüm çalışmaları sırasında ufak ufak kendini gösteren, izlerinin peşine düşüldükçe şehir adını almayı hak edecek büyüklükteki yerleşim yerini gözler önüne seren, adı üstünde Kayaşehir. Burası yazıdaki tek rotamız olacak çünkü gizemli ve insanın heyecanını, merakını diri tutmakla kalmıyor sürekli tazeliyor. Bu hissin yanında üzücü bir tarafı da var elbet, birçok yerde olduğu gibi. Çünkü insanız ve doğamız gereği en ufak şeyi bile olsa fark etmek, anlamlandırmak ve ona yaraşır adımlar atmak hayli zamanımızı alıyor. Coğrafyamızın bu bitmek bilmeyen kültürel mirasında da böyle. Doğru adımları atmak için önce birkaç kez yanlış adımı atıyoruz. Yeri gelmişken yaşadığımız memleket binlerce yıllık hazinelere sahip, bu mükemmel değil mi! Üstelik hazine denizin altındaki bir sandıkta değil, sandığın anahtarı da kayıp değil. Genelde zaten günlük yaşantımızı idame ettirdiğimiz toprağın hemen altında. Korunmuş, sıcak bir yuva gibi, bir sığınak gibi…

Evet, buranın bulunma hikâyesine yukarıda değindiğime göre şimdi sıra detaylarını vermekte. Yerleşim yeri diyorum çünkü bölüm bölüm evler, içinde o dönem yaşayan halkın ibadetlerini gerçekleştirmesi için inşa edilmiş kiliseler, can alıcı freskler var. Bu demek oluyor ki bir tarih daha aydınlanıyor, çünkü din ve toplumsal yaşayışın nasıl olduğuna dair somut deliller var, renklerin ve sanatın söz konusu olduğunu gösteren büyüleyici resimler de var. Meryem Ana Kilisesi ve Kaya Kilise olmak üzere şu an iki kiliseye sahip Kayaşehir. Fakat dedim ya, üzücü kısımlar da var çünkü Meryem Ana Kilisesi zindan olarak da kullanılmış. Doğal hali bozulmuş, demirler devreye girmiş, yapının ruhuna tabiri caizse zincir vurulmuş. Ama çalışmalar burayı eski hâline getirebilmek için hız kazanmış durumda. Yani iyi şeyler de olmuyor değil. ? Şunu da eklemeliyim, Meryem Ana’ya ithaf edilen kilise, afetlerin gerçekleştiği ve yamaç aşağı olan bir konumda bulunuyor. O dönemde yeryüzü hareketlerine bağlı olarak kilisenin sağlam olup olmadığını anlayabilmek için silindir hâlinde kolonlar inşa edilmiş. Eğer bu kolonlar kol gücüyle dönüyorsa, kilisenin yapısında ve yerinde herhangi bir kayma olmadığı anlamına geliyormuş. Hayret verici!

Ayrıca Kayaşehir’in içinde tüneller var, halk zor veya acil bir durumda kaldığı zaman bu tünellere girerek giriş kısmını taştan tekerleklerle kapatıp kaçıyorlarmış. İnsan bir şekilde hayatta kalmak için her devirde türlü yollar denemiş anlayacağınız. Zaten bu bölüm “Kaçış Tüneli” olarak adlandırılmış. Yüzlerce yıl sonra bu mücadelenin böylesi bir değere sahip olacağını o vakitler bilemezlerdi tabii.

Gelelim önemli bölümlerden olan Haçlı Oda’ya. Halk, rahip gibi önemli büyükleri ölünce bir kapıdan alıp, ayinlerini tamamladıktan sonra duvarda bulunan haç işaretinin olduğu noktada oturur vaziyette, kıyafetleriyle belli bir süre tutuyorlarmış. Bu bir nevi ölüye karşı son görevleri gibi bir şeymiş. Bu inanışa göre, ruhun bedenden ayrılması ve ölünün günahlarından arınması sağlanıyormuş. Söz konusu alan oldukça soğuk olduğu için cenazenin kokması gibi bir durum gerçekleşmiyormuş. Geldiğinizde bu ritüelin canlandırmasını da görebilirsiniz. Nevşehir yöresine has peynir döndürme olayı burada somut bir şekilde misafirlere gösteriliyor. Nasıl desem, buranın her bir köşesi aslında ülkemizin turizmi için ve Nevşehir’in tanınırlığı için harika bir şekilde özenle hazırlanmış gibi.

Tarihinden bahsetmedim değil mi? Hazır olun, 6.yüzyıl! Nasıl bir yerde  olduğumu hayal edebiliyor musunuz? Daracık ve uzun merdivenlerden aşağı iniyorum, turuncuya kaçık sarı ışıkla aydınlatılmış odacıklara bakıyorum ve tarihi kokluyorum. Kaya içine oyulmuş 19 katlı mezarlar, üzüm ezme odaları, pitos adı verilen şarap gibi maddelerin muhafaza edildiği depolama alanları ve daha neler neler…  Bir güzel haber daha ziyarete açık bölümleri gezmek ücretsiz! Ne çok sebep var buraya bir an önce gelmek için, sizce de öyle değil mi?

Kayaşehri için yazımız bu kadar, hala okumadıysanız Kapadokya Gezi Rehberini okumanızı öneririm.